Tuz Gölüne Tüm Açılardan Bakmak  

Tuz Gölü ülkemizin en önemli doğa varlıklarından biridir.

Barındırdığı yaşam çeşitliliği, başka herhangi bir şeye benzemeyişi, ekonomiye katkısı, kirliliği, sağlığa etkisi ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olması nedeniyle gündemimizden düşmeyen bir varlığımız "Tuz Gölü".


Derinliğinin en derin olduğu yerde 1-2 metreyi geçmediği bir göl Tuz Gölü. Kıyısından uzunca açılsanız bile hala ayağınızın tamamının suyun içinde kalmadığı bir yer. Aşağıdaki resimde bu durumu görüyorsunuz. Bu özelliği ile çok farklı hissettiriyor size kendinizi. Suyun ortasında yürüyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi, alabildiğine özgür, alabildiğine umursamaz bir şekilde. Güncel bir örnek vermem gerekirse: Titanicte kollarını açarak uçtuğunu hisseden Leonarda Di Caprio gibi, özgür ve rahat.



Bir süre yağış olmadığında ellerinizden kayar gibi uzaklaşıyor kıyılarından. Ve siz bu geri çekilişi izliyorsunuz biraz hüzünlü bir biçimde. Tabi en ufak bir yağıştada geri dönüyor yanınıza. Bu yönüyle yağmurun hayatın devamı için gerekliliğini aklınıza çakıyor adeta. Bak bu ölmüş gölü nasılda geri getiriverdim size dercesine, yaşamı ve ölümü hatırlatıyor.

Yaşam ve ölüm deyince tuz gölünün bir şifa kaynağı olduğunu da belirtmek gerek. Sahip olduğu kimyevi özellikleri nedeniyle ayak rahatsızlıklarına büyük yararı var. Bu nedenle bir çok insanında uğrak yeri konumunda. Gezinti alanları oluşturulmuş (modern filan değil, çok hoşta gözükmüyor ama maksat sıhhatse muhakkak deneyin derim. Civardaki belediyelere de mesajımız olsun buradan, ihtiyacı gösterme adına).







İçine bıraktığınız herşey bir süre sonra tuz haline geliyor burada. Dallı budaklı bir ot düşünün yada kıvrımlı bir bitki düşünün tuz haline gelmiş biçimde. Tek kelime ile muhteşemmm...



Civarındaki yerleşim yerleri için çok önemli burası. Geçim kaynaklarını oluşturuyor zira. Tuzun toplanmasından üretimine, paketlenmesinden taşınmasına kadar bir çok iş alanı oluşturmuş durumda. Can damarı anlayacağınız civar yerleşkeler için. Dikdörtgen kesitli üretim havuzlarını görüyorsunuz aşağıda. Tabi bu son derece ağır maddenin taşınmasında kullanılan iş makinalarını da görüyorsunuz. Gerçekten çok ağır (Sonuçta bahsettiğimiz bir kum, insanlar tarafından yenen tek kum.)







Bu da uzaydan bir görünüşü bu üretim tesislerinin.

Gün geçtikçe alanı küçülüyor bu gölün. Artık Türkiye'nin 2. mi yoksa 3. büyük gölü mü olduğu tartışılıyor. Uzaydan görünümüne bi göz atın isterseniz. Bu görüntüler 3-4 sene evveline ait. Malesefe bugün biraz daha küçüldü.

Tuz gölündeki kirlilikte hep haber oluyor. Bu kirliliğin azaltılması adına çalışmalarda yapılıyor. Örnek birisi bu mesela.


Herşey kötüye gitmiyor ama iyiye gidiş te çok hızlı görünmüyor. Fırsatınız varsa bi uğrayın ve tuzun üzerinde yürüyün. Bu zevki tadın en azından.

Belli mi olur belki de yok olur bir gün ve anlatırsınız sizde. Ben bir gün Tuz Gölünde yürürkennnnnnn.......