Bir Yakup Kadri Karaosmanoğlu Eseri: "Kiralık Konak" (Yazılı ve Sesli Kitap Özeti)  

Konu : |

yakup kadri karasomanoğlu

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kimdir:

27 Mart 1889’da Kahire’de doğdu, 13 Aralık 1974’te Ankara’da öldü.

Yazar, diplomat, politikacı. Karaosmanoğulları’ndan Abdülkadir Bey ile İkbal Hanım’ın oğlu. Yazar Burhan Asaf Belge’nin eniştesi. Yazar Murat Belge’nin eniştesi. İlköğrenimine ailesiyle birlikte 6 yaşındayken gittiği Manisa’da başladı. 1903’te İzmir İdadisi’ne girdi. Ömer Seyfettin, Şahabeddin Süleyman ve Baha Tevfik ile burada tanıştı. Babasının ölümünden sonra 1905′te annesiyle birlikte Mısır’a gitti.

Öğrenimini İskenderiye’deki bir Fransız okulunda tamamladı. 2′nci Meşrutiyet’in ilanından kısa bir süre önce İstanbul’da geldi. 1908’de başladığı İstanbul Hukuk Mektebi’ni bitirmedi. 1909’da Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. Muhit, Şiir ve Tefekkür, Servet-i Fünun, Rübab, Türk Yurdu, Peyam-ı Edebi, Yeni Mecmua, İkdam gibi dergi ve gazetelerde yazıları yayınlandı. 1916’da tedavi olmak için gittiği İsviçre’de üç yıl kaldı. Mütareke yıllarında İkdam gazetesindeki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’nı destekledi. 1921’de Ankara’ya çağrıldı.

“Tetkik-i Mezalim” komisyonundaki görevi nedeniyle Kütahya, Simav, Gediz, Sakarya yörelerini ddlaştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1923’te Mardin, 1931’de Manisa milletvekili oldu. Burhan Asaf Belge’nin kızkardaşi Leman Hanım’la evlendi.

1932’de Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte “Kadro” dergisini kurdu. 1934’te dergi kapatıldı. Tiran elçiliğine atandı. 1935’te Prag, 1939’da La Hay, 1942’de Bern, 1949’da Tahran ve 1951’de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs 1960’tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Siyasal hayatının son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptı. Anadolu Ajansı’nın Yönetim Kurulu Başkanı’ydı.

Ölümünden sonra Beşiktaş’ta Yahya Efendi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kitap Özeti:

Naim Efendi, büyük konağın en yaşlı kişisidir. Güngörmüş, devlet kademesinde önemli mevkilerde bulunmuş ve o günlerin özlemini çeken bir kişidir. Karısını yitirince, evinin düzeni bozulmuştur. Kızı Sekine Hanım ise evi çekip çevirememektedir.

Sekine’nin kocası Servet Bey, ev idaresini üstlenmiştir. Naim Efendi’nin yaşlılığından istifade ederek evi so¬rumsuz şekilde kullanmaktadır. Servet Bey’in de savrukluğu yüzünden aile maddi sıkıntı çekmeye başlamıştır.

Bu arada konağa sürekli gelen iki genç; Faik ve Hakkı, Seniha’ya ilgi duymaktadır. Seniha ise geleneklerine bağlı anne ve büyük babasıyla, tam tersi olan babası arasında çelişkiler yaşamaktadır. Hangi yolu seçeceğini bilemez, ruhi bunalımlar yaşar. Seniha’nın sıhhati için onu Büyükada’ya gönderirler. Hakkı Celisle burada samimiyetleri iyice ilerler. Fakat Seniha’nın vefasızlığı bu ilişkiyi bozar. Gururlu bir genç olan Hakkı Celis, durumu içine atar, zayıflamaya başlar. Bu arada, Naim Bey ailesinin maddi durumu, I. Dünya Savaşının da etkisiyle iyice bozulur. Bu yüzden Kanlıca’daki yalıyı satarlar.

Seniha ise Faik Bey’le ilişkisini ilerletmiş, onun samimi olmayan aşkının tuzağına düşmüştür. Maddiyattan başka hiçbir şey düşünmeyen Faik, Seniha’dan para ister. Seniha birkaç kez ayrılsa da yine Faik’le birlikte olmaya devam eder. Bunun üzerine ondan hamile kalır. Bu durum, zamanla konakta anlaşılır. Seniha ise dik kafalı ve ukala biri olduğundan bu durum için kimseden yardım istemez. Faik Bey de, durumu bilmesine rağmen evlenme teklifinde bulunmaz.

Naim Bey, durumu öğrenir. Gururuna ve şerefine düşkün bir kişi olmasına rağmen torunu için Faik Bey’in babasına gider. Hiç hoşlanmadığı bu adam, duruma müdahale edemeyeceğini söyleyerek onu başından atar. Seniha ise, durumu öğrenir ve dedesine gittiği için çok kızar. Naim Efendi’ye çok saygısız davranır. Bu üzüntüyü kaldıramayan Naim Efendi’ye inme iner. Yatağa düşer. Seniha, büyük babasının hastalığı sırasında gururundan hiç taviz vermez. Onu ziyarete gidip gönlünü almaz.

Seniha, başına gelenleri içine atmakta, tuhaf hareket etmektedir. Bir gün, Seniha kaybolur. Arkasından ahlaken düşük bir kadına hayranlık duyduğu, bu sebeple Avrupa’ya kaçtığı söylentileri duyulur. Bir süre sonra dönen Seniha, düşmüş bir kadındır artık. Savaş zenginleri ile birlikte olmaktadır.

Hakkı Celis, Naim Bey’i ziyaret eden, onu koruyan tek kişidir. Servet Bey, hiç sevmediği konaktan bir apartman dairesine taşınmıştır. Bir süre sonra, Hakkı Celis de cepheye gider. Naim Efendi, torununu çok özlemektedir. Onu bulmaya çalışır. Fakat ona ulaşamaz. Naim Efendi, maddi sıkıntılar içinde bocalarken konağını satmaya kıyamaz, kiraya vermek ister; fakat bu modası geçmiş konağı kimse kiralamak istememektedir.

Servet Bey, ahlaken düşmüş kızı İle görüşmeye başlamıştır. Evinde verdiği bir ziyafette, cepheden izinli dönmüş bir subaydan Hakkı Celis’in şehit olduğunu öğrenirler. Herkes, duraklar. Fakat Seniha, gösteriş içindeki haliyle bu duruma kayıtsızdır.

buton


100 TEMEL ESER ÖZETLERİ ANA SAYFASI

0 yorum

Yorum Gönder

haftanın fotoğrafı
yetim
haftanın sözü

Üyelikler



Personal Blogs - BlogCatalog Blog Directory

Add to Technorati Favorites

TopOfBlogs

Web İstatistikleri

Website Statistics
web counter
haftanın videosu
haftanın parçası

İnternette Cinsel İstismara , Şiddete "HAYIR"

Lale

Son Yazılarım

Subscribe Now: Feed Icon

Son Yorumlar